Tüm Yarışseverlere Merhaba,

Türkiye Jokey Kulübü Hipodromlara Yarışseveri çekmek için yeni bir çalışma içine girdi. Son model araçları Hipodromlara gelip bahislere katılan yarışseverlere hediye olarak dağıtmaya çok yakında başlıyor. Çok güzel bir uygulama. Yarışsever her 10 YTL lik oyunu için bir şans numarası kazanacak. 100 YTL oyun yapan yarışseverin 10 şans numarası olucak. Hasılatı arttırmak ve hipodroma yarışseveri çağırmak için düşünülmüş güzel bir yöntem. Tebrik etmek lazım.

 

Bunun yanında Ganyan Bayileri bu konuda biraz arka planda tutuluyor ve unutuluyor gibi geliyor bana. Ganyan Bayilerinde yarışsevere verilen değer nerdeyse sıfır. Sağlanan hizmet hep kısıtlı ve ikinci sınıf. Her yer sigara dumanı, pis ve iğrenç sigara kokusu yarışseveri bayide oturtmayacak kadar kötü. Temizlik bir çok bayide ikinci planda tutuluyor ve zor hayat şartlarında temizlik personeli için ayrılacak bir ödenek maalesef yok. Bayilerede bir standart getirilmeye çalışılsa klimalı, havalandırılmalı, temiz, çay ve meşrubat servisi sağlayan bayiler diğerlerinden ayrılarak VİP bayii ilan edilse ve %1 bile olsa farklı bir prim uygulaması yapılsa acaba tüm bayilerimiz VİP bayii olmak için elinden geleni yapmazmı ?
Yarışseverde bu tür temiz, havadar ve iyi hizmet aldığı bayilerde daha çok vaktini geçirip bu ölçüde bahislere katılımını arttırmazmı ? Yarışseveri Hipodroma çekmek kadar bayilerde oturmasını, zaman geçirmesini sağlamakta bence tevzii miktarını arttıracaktır.

 

Ben pek standarta bağlı kalmadan yaşadığım olaylarla alakalı istediğim zaman yazıyorum. Her hafta yazı yazmak gereğide duymuyorum. Sizler yaşadığınız olayları, gördüğünüz haksızlıkları, gözlemlediğiniz hataları ve çözüm önerilerinizi yazarsanız onları yayınlamaktanda zevk duyarım. Yani “SÖZ YARIŞSEVERİN” der, noktasına virgülüne dokunmadan yayınlarım.

 

Yazımı Hyman Rickoyer’in bence müthiş bir sözü ile noktalıyor hepinize bol şanslar diliyorum.

 

“ Büyük beyinler fikirleri, orta beyinler olayları, küçük beyinler ise kişileri konuşur."
Hyman Rickover

 

Ufuk Çakır
27.07.2007 Cuma

---------------------------------------------

 

Sevgili Tevfik ZÖNGÜR’ün benim yazıma yaptığı ilaveleride sizinle paylaşmak istedim. Eminim ilgilenen ve okuyup kendisine hak veren çıkacaktır. İnşallah bu sayfaları TJK yetkilileride okur belki bir bayinin haykırışını görürler...
-----------------------------------------------------

      Sayın Ufuk ÇAKIR,
konu başlığı ile ilgili olarak,kısa ama öz yazınıza yürekten katılıyorum,bir bayi olarak bu konunun bir masa etrafında,detayları ile tartışılmasından yanayım,ancak bugüne kadar,her konuda olduğu gibi bu konuda da tek taraflı karar veren bir yönetim anlayışı,yarışseverlerin maalesef çok da sağlıklı bir ortamda yarış izlemelerine ve yarış oynamalarına imkan tanımamaktadır.

     Bildiğiniz üzere,bayiler yakın bir zamana kadar,%5 brüt,%3.85 net satış primi almakta iken, 01.04.2007 tarihinden sonra bu oran %6 brüt  ve %4.729 net olarak değişmiştir. Böylece bir ölçüde bayilerin soluklanmasına imkan sağlanmıştır.Bu yeterlimidir?Hayır,yazınızda belirttiğiniz hususların yerine gelmesi için bayilerin ciddi boyutta ödenek’e ihtiyacı vardır. Bayi aldığı %4.729 primi ile kira,%20 gelir vergisi,kira stopajı, elektrik, su, belediye çevre temizlik vergisi, istihdam giderleri ve buna bağlı ssk ile bayinin bağ-kur primini ödemektedir.Tabii bayii sadece ganyan bayii ise- ki TJK ikinci bir işe her zaman onay vermemektedir-evinin geçimini de priminden masraflarını düştükten sonra arta kalan ile sağlamaya çalışmaktadır.

    TJK ile imzaladığınız bayilik sözleşmesi maalesef tek taraflı olduğundan,bayiliğinizin geleceği ile ilgili olarak hep kaygı içinde olursunuz,en azından 500 metre mesafenize yeni bir bayi verilebilir,buna imzaladığınız sözleşme gereği itiraz hakkınız da yoktur.Ayrıca toplumumuz maalesef atyarışlarına” kumar”gözü ile baktığından,bayii olarak istediğiniz her yeri kiralayamazsınız,bayiniz bir apartman girişi ise apartman sakinleri ile hep sorunlarınız olur,yarışseveri kontrol etmeniz çok zordur,her kesimden insanla çalışırsınız,ortamınızı herzaman temiz tutma olanağına pek fazla sahip olamazsınız,çöpünü yere atar,yere tükürür,yüksek sesle bağırır,duvarlara yazı yazar,kaybeder kavga çıkarmak için bahane arar,bunun örneklerini hipodromlarımızda gayet iyi görmekteyiz,TJK bunları yeterince istihdam ile çözebilir, ama bizim bütçemiz hipodromlardaki kadar temizlik işçisi ve güvenlik görevlisi istihdam etmeye maalesef yetmez.Bütün bunlar mazeretmi?Hayır,ama gerçek, sonuca ektin birer arguman.

      Bir başka konu ise TJK yönetiminin bayilerini kendine rakip olarak gösterme gayreti içinde olduğu gibi yanlış bir kanının yarışsever üzerinde oluşması,maalesef bu ve bundan önceki yönetim anlayışında gelişen bir anlayış,yarışsevere “yarışını bayide oynama,gel hipodromda oyna sana araba verelim,hipodroma gel bize oyna sana konser düzenleyelim,eğlen,hipodroma gel sana ramazanda kumanya verelim.”Bu anlayışın yarışsever tarafından bu şekilde algılandığı,bayilerin hipodromlara rakip gösterildiği bir dönemi yaşıyoruz.Sanırım bunda etkin olan şey,hipodromlarda oynanan oyundan bayilik primi verilmemesi,sadece çalışan gişecilere 30 ytl ücret ödemesi yapılarak,kurumun daha fazla kar’a geçirilmesi,ama unutulmaması gereken şey,daha iyi hizmet için bayilerin daha fazla satış yapmasının sağlanması olmalıdır.Unutulmamalıdır ki bayi ağı kuvvetli olmayan hiçbir kurum ayakta duramaz,bayi ağı ne kadar kuvvetli ise o kurum o kadar sağlamdır.

     Çözüm önerime geçmek istiyorum;Satışların artması,daha fazla yarışseverin oyunlara katılmasının sağlanabilmesi için bayilik müessesesinin güçlü kılınması gerekmektedir,bayiler çok sıkı bir şekilde denetlenmeli,ama bayi gelecek kaygısı yaşamamalıdır.Bayilerin gerekirse kurumsallaşmasına izin verilmelidir.Şu anki yönetmelik bayilerin kurumsallaşmasına izin vermemektedir.Nasıl ki hipodromlarda yemek ve içki servisi varsa bayilerde de yemek ve içki servisi verilmesine imkan tanınmalıdır,hele ki gece yarışlarının başladığı şu günlerde,yarışsever yemekli ve içkili bir bayi-restauranta giderek hem yarışını oynamalı,hemde yemeğini yemelidir,sanırım bunun örnekleri avrupada ve amerikada çokçadır.

      Bence ikinci ama en önemli saydığım diğer bir konu şudur;Bayiliğin olmazsa olmazı diyebileceğim husus           “BAYİLİĞİN STANDARDİZASYON VE MODERNİZASYON” projesi altında yeniden reorganizasyonudur.Bu bir ödenek ve finansman sorunu ile birlikte gelir,çözümü ise şudur;Bayilere bugünkü aldığı prim verilmeye devam eder,ancak fazla olarak bayilik primine %1 net zam yapılır,bu %1 prim bayiye nakden ödenmez,bir fonda bir müddet birikir,TJK yönetiminin pazarlama şefliği bünyesinde konunun uzmanı olan kişilerden oluşan bir komisyon bu fonu yönetir.Örneğin bu fonda biriken paralar ile önce tek tek bayi ziyaretleri yapılarak bayinin daha iyi hizmet vermesi için gerekli olan eksikleri saptanarak,belirlenir.Örneğin bir bayi tek başına klimayı 1.000 ytl ye alacaksa 2000 bayi için bu komisyon tarafından klima teklifi alındığında bu miktar bayiye 700 ytl olarak yansır,ayrıca bir standardizasyon oluşur,bu fon ile bayinin modernizasyonu tek elden standart bir şekilde en ucuz yolla gerçekleştirilir.

     Unutulmamalıdırki bayi kazandıkça daha fazla kazandıracaktır,bugüne kadar bayiler bu sektörün hep en önünde giden lokomotifi olmuşlardır,bu hep böyle devam edecektir,bayilik müesesesini hiçe sayan,görmezden gelen bir kurumun ayakta durması zordur.  

 

      Saygı ve sevgilerimle.

                                                                                  Tevfik ZÖNGÜR

 

Pin It