Türkiye Gazetesinde'ki köşesinde Öcal Uluç TJK TV'yi ve Farklı Analiz Programını yazmış..
Her satırına olmasa da kendisine bazı konularda hak verdiğimiz yazarın aşağıdaki yazısını okumanızı tavsiye ederiz.
“Ben en büyüktüm, onun için çıkarım ekranlara, otururum gazete sayfalarına, bugün benim yaptığımı yapanlara ders veririm, onları eğitirim, onlara öğretirim. Sözümü, uyarımı dinlemeyen, nasihatlerimi kulak ardı eden adamlara da, bu ekranlarda, bu sayfalarda derslerini veririm. Bunları yapmayacaksam, bu ekranda, bu sütunda benim işim ne?..”
Yıllardan beri, “futbolumuzda” çok örneğini gördük ve görüyoruz ki, “bu zihniyet” bir türlü değişmiyor ve ne yazık ki, “o servisleri yöneten” bugünün şeflerinin, müdürlerinin de işine geliyor ve daha da acısı “bazıları” ne yazık ki, “ekranımdan, sayfamdan kaçar gider” diye korkuyor ve “zihniyetini böyle bir üsluba dökenler” saltanatlarını pervasızca sürdürüyor!..
Futbolumuzda “bu zihniyetin ve üslubun sahiplerini” herkes tanıyor; eski bazı hakemler, eski anlı ve de şanlı bazı futbolcular!..
Gazete sayfalarında, “özel” TV’lerin ekranlarında “ortaya çıkan” bu tabloya, elbette “eleştirmek ile beraber”, yapılacak fazla bir şey yok. Ama “bu tablo, mesela TRT’de oluyor ve yapılıyorsa”, kabul edilemez; “devletin, milletin televizyonudur, ilkeleri vardır”, o ekranlara çıkanlar “bunu unutmamak” zorundadırlar, akıllarına gelen her şeyi söyleyemezler, dillerin ucuna gelen her kelimeyi, cümleyi sarf edemezler!..
Türkiye Jokey Kulübü’nün televizyonunu da “böyle” görüyorum. Ne yazık ki, orada da “futbol” ekranlarındaki “büyüklük kompleksi yarışının ve reyting kapışmasının örneklerini” görmeye başladık.
30 yıl var ki, hipodromlara gitmiyorum, ama ekranlarda “bir zamanlar Ankara’da ‘Galop’ adlı at yarışı dergisini rahmetli Güngör Sayarı (Gazeteci / At Yarışı yorumcusu / Futbol Federasyonu eski başkanı) ve rahmetli Yılmaz Erol (Basketbol Hakemi / ‘Galopcu’ unvanıyla tanınan At yarışı yorumcusu) ile beraber çıkaran bir “meraklı” olarak “önemli yarışların yapıldığı” günlerde Jokey Kulübü TV’sinin televizyondan o yarışları izliyorum, zaman zaman da yorum ve “eski büyük yarışları ekrana getiren” programlarını izliyor, o günleri hatırlıyorum.
Bunlar arasında bir program var; “pazartesi geceleri” Enver Arslan’ın sunduğu “Farklı Analiz” programı. Gazeteci / yorumcu Atahan Zilcioğlu ile beraber bir zamanların “İmparator” lakaplı jokeyi Süleyman Akdı ekrandalar.
İşte “İmparator” Süleyman Akdı’ya ve sunucu Enver Arslan’a lafı fazla uzatmadan diyorum ki; “Atları, yarışları bırakıp neredeyse sadece ‘jokey yorumculuğu yapılan’ bir programa çevirdiğiniz Farklı Analiz’i. Mesela önceki gece “bir saat, sadece bir yarışı ve o yarışta at bilen bir jokeyi (Halis Karataş) konuştunuz, bu rotanızı ve üslubunuzu değiştirmeniz gerek.”
Yoksa, bilesiniz ki, hipodromlarda “jokeylere karşı görünmeye başladığını duyduğum” tepkiler artarsa, bunun baş sorumlusu olacaksınız!..
TJK TV’de, “bir jokeyi göklere çıkarırken”, bir başka jokeyden “Adama bak” diye söz edemezsiniz!..
“Bir jokeyin yaptığı hatayı geçiştirirken”, benzer bir hatayı yapan bir başka jokeyi, “Benim bu ekranlardan verdiğim nasihatleri dinlemiyor” diye yerin dibine batıracak cümleler sarf edemezsiniz!..
Ve de, “yorumlarınızı” hiç olmazsa TJK TV’de, şu “lanet olası” sosyal medyada “yazılanlara, tartışılanlara göre tayin etme” esaretinden kendinizi kurtarınız. TJK TV ekranlarını sosyal medyanın yönetmediğini, yönetemeyeceğini biliniz.
Son sözüm Türkiye Jokey Kulübü Başkan ve yöneticilerine; bu konuda asıl sorumluluk ve görev size düşüyor, unutmayınız!..
