İZMİR'DE; SARI KIRMIZI RENKTE, DÖRT NALA BİR SEVDA..; BUĞDAYCI HARASI..
Değerli okurlarımız, bu kez sizler için atçılık camiamızdaki konuğumuz. Üniversite yıllarında atçılığa sevdalanmış Aslen İzmirli olan ancak, Almanya Berlin doğumlu bir atçımız. Dilerseniz biz lafı, fazla uzatmadan sözü kendisine bırakalım. Bakalım atçı konuğumuz bizlere neler anlatacak; 

Hava hafif yağışlı ve soğuk. Benim içimde volkanlar patlıyor!.. İzmir'de Şirinyer Hipodromunda, pistin hemen kenarında arkadaşlarımla sohbet ediyorum. Yaşım 19 bilemediniz 20.. Ama aklım hep o muhteşem güzellikte. Atlar piste çıkarken, gözlerim sahada hep onu arıyor.
O’ kocaman heybetli görüntüsü ile İşte nihayet karşımda; “BULL MARKET

Yüzünden asalet akan bu güzel varlık için daha ne söylenenbilir ki? Koşuda star veriliyor ve yarış başlıyor beklendiği üzere bu güzel varlık, yarışı öylesine kolay kazandı ki bir kere daha hayran, hayran onu izlemek bana büyük keyif yaşattı..

Ama inanırmısınız günün birinde benimde ona benzer atlarımın olacağı, aklımın ucundan bile geçmezdi.

Efendim ben Almanya Berlin doğumluyum. Ailemizin direği olan, babamız Muzaffer Buğdaycı'nın işleri gereğince bir dönem bu ülkede yaşamak durumundaydık. Uluslararası sigara ambalaj konusundaki sektörde 3 ayrı fabrikamız ile halen faal olarak hizmetlerimiz sürmekte. Aile olarak bu iş ile meşgul olmaktayız..

Ancak,ben daha sonraları ben yüksek okulu İzmir'de 9 Eylül üniversitesi işletme bölümünde bitirdim. Aile olarak bizlerde,Babadan gelen iki büyük sevda vardır. Birisi Sarı,kırmızı sevdamız olan Şanlı Göztepe'miz, diğeri ise atlar..

TUTUMLU VE ERDÖLEK EKÜRİLERİ ATÇILIKTAKİ EN BÜYÜK DESTEĞİMİZDİR

Yıllar sonra öğrendim ki, meğerse benim büyük hayranı olduğum BULL MARKET sayın Tayral Tutumlu ağabeyiminmiş ve kendisi bizim aile dostumuz imiş.

Adem Erdölek ve Tayral ağabeyim bize atçılık konusunda büyük destek olmuştur. Atçılığa başlamamızda bu şekilde beden bulmuştur. Tayral ağabeyden aldığımız 6 safkan ile başladığımız bu serüvende, ilk yarışımızı kazanmamızda aynı dönemlere rastlar. İstanbul Veliefendi Hipodromunda "CANPINAR" isimli atımız Halis Karataş ile kazanmıştır.

Sonraları ekürimiz bir çok ilimizde başarılı yarışlarına devam etmiştir. İzmir, İstanbul, Ankara ve Bursa gibi her hipodromda atlarımız koşmuş ve kazanmıştır. Bu arada isimli ve klasik yarışlarda da, boy gösterir olan ekürimiz de başarılar arka, arkaya gelmeye başlamıştır.

BAŞARI ÜÇ KUPA İLE MORAL OLUNCA !
Sayın büyüğüm Tayral Tutumlu ile ortak koştuğumuz Arap atımız YOLBİLEN Pansiyon Hara koşusunu kazandığında, diğer taraftan taylıkları iyi olan YELOW STROM ve KARA ŞİMŞEK bize Ali İhsan Kaya ve Hazım Gözlükçü kupalarını da kazandırmıştı. Ekürimiz için büyük moral kaynağı olan bu başarılar nedeni ile başta ailemizin ana direği olan Babamız Muzaffer Buğdaycı'nında onayları ile At yetiştirmek üzere bir Hara kurmaya karar almıştık.

İZMİR ÇAKAL TEPE KÖYÜN DE “BUĞDAYCI HARASI” İLE UMUTLAR ÇİÇEK AÇIYOR..
Başarmak ve kazanmak elbetteki güzeldi ancak geldiğimiz noktada artık dışarıdan alınan safkanlardan ziyade kendi ürettiklerimiz ile başarıyı tekrarlamak hedefimiz olmuştu. Sahadaki atlarımızın iyi yarışlarını da değerlendirerek bu işi gerçek anlamda profesyonelce yapacak bir ekip ile çalışarak kendi haramızın kuruluşuna başlamıştık.

100 dönüm arazi üzerindeki haramızda 5 kum padok, 5 çim padok ve iki ayrı binada 37 box ahır olmak üzere yeni taylarımızın lonjları için bir Horse Walker mevcutlarımız arasında. İngiliz atları için yetiştirme süreleri 30 ay, Araplarımız içinse 42 aylık süreler gerekiyor ve bizde ekip olarak bu çalışmaları yaparak belli programlar dahilinde, çalışmalarımızı sürdürmekteyiz.

ATÇILIKTA EKİP ÇOK ÖNEMLİDİR.
Gerek haramızda gerekse atlarımızın koşacağı sahalardaki ekiplerimize elden geldiğince önem vermekteyiz. Ekürimize yıllardır İzmir ilindeki katkıları ile yardımcı olan “Alper Yavuz” kardeşimiz dışında Son dönemde aramıza katılan Sahalarımızdaki çok değerli Antrenör büyüklerimizden olan Sayın Sebati Aydın (Sakkallı Aydın) hocamızında katılımı ile bundan sonraki hedeflerimizi daha büyük olarak düşünmek durumundayız.
 

ATÇILIK DERNEKLERİ VE TJK
Burada sözün arasına girip konuğumuza sorduğumuz, faal olarak görev almakta olduğu Türkiye Yarış Atı Yetiştiricileri ve Sahipleri Derneği ile ilgili sorularımıza bakın konuğumuz nasıl yanıtlar verdi;

Atçılık dernekleri başta TYAYSD olmak üzere son derece iyi niyetli ve iyi çalışmalar yapmakta. Son dönemlerde TJK ile olan yakınlaşma ise elbetteki bizler içinde sevindirici bir durum olarak görünüyor. Bu arada yarış ikramiyelerindeki iyileştirme ile ilgili olarak TJK son derece isabetlli bir karar almıştır diyorum. Ancak bu iyileştirmenin yetiştiricilik primleri içinde olması elzem olanların başındadır bence.


YARIŞ MESAFE VE PİST DEĞİŞİMLERİ OLUMSUZLUKLARA NEDEN OLUYOR !

Bu arada şahsen yaptığım araştırmalarda yıllık program tertip komitesince yarış mesafeleri ve pist zeminlerinin değiştiriliyor olması biz atçılar için olumsuzluklara neden olarak görünmektedir. Örneğin iki yıl önceki yıllık program ile bu yıl için hazırlanmış olan yıllık programa bakıldığında, ne anlatmak istediğim daha açık olarak gözler önüne serilecektir.

Bir yıl tay yarışlarındaki mesafeler giderek uzuyorken, diğer yılla karşılaştırdığımızda mesafelerin ve zeminlerin değiştiğini görmek çokta zor olmayacaktır. Bu durumda bizlerinde taylar için yaptığı planlarda değişimler yapmamız gerekmektedir.


YARIŞLARA "SPONSOR" BULMAK MECBURİYETTİR.

Bana göre atçılığımızdaki çıtanın yükseltilmesi için dış ülkelerdeki gibi Atçılığımıza sporsorlu yarışlar getirilmelidir. Yıllar önce, net hatırlıyorum bir kaset firması İzmir yarışlarında bir kupalı mücadeleye sponsorluk yapmıştı. Ancak daha sonraları nedense bu girişim çokta işlerlik kazanamadı. Oysaki başta atçılık dernekleri ile iş dünyamızdan kişi ve kuruluşlar bu konuda atçılık camiamıza yatırım konusunda tanıtımlarla ilgili girişimlerle işlerlik kazanabilir.

HER ŞEY…; ŞANLI GÖZTEPE, ATÇILIK VE AİLEM İÇİN
Şirinyer'de ki idman sabahında yaptığımız bu söyleşide, çayımızdan son bir yudum alarak kendisine teşekkürlerimizi sunarken ileride ki hedeflerini soruyoruz.

İzmirli atçılar olarak sizlere sunacağım şu isimlere baktığınızda aslında hedefin ne olacağı da çok bellidir ; Tayral Tutumlu, Adem Erdölek, Gülerceler, Sponza, Özbelge ve Buğdaycı ekürileri olarak bizlerinde hedefi ve sevdası aslında çok bellidir. Bu birazda şans işi olsa da bizlerin hedefi elbetteki atçılığın zirvesi olan "GAZİ" koşusunu kazanmaktır.

Bundan sonraki çalışmalarımızda hep bu hedef için olacaktır. Ne kadar başarabileceğimizi zaman içinde yaşayacak ve göreceğiz. Bizim için Önce ailemiz, Sonra Şanlı Göztepe’miz ve Atlarımız gelmektedir.

Bu söyleşi içinde size teşekkürler sağolun varolun sesimiz olmaya da devam edin diliyorum..

Hakan Demirci

Pin It